Pubise Sürülen Yağlar Yağ Eritme Yapar Mı?

22 Mar 2024

Vücuttaki yağların dağılımı birçok kişi için endişe verici olabilir ve özellikle genito-bölge yağları konusunda endişeler artabilir. Pubik bölgedeki yağ birikimi, hem estetik kaygılar hem de sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu makalede, pubik bölgedeki yağları azaltmaya yönelik popüler bir yöntem olan yağların uygulanmasının etkinliği incelenecek.

Pubik Bölge Yağının Anlaşılması

Pubik bölgedeki yağlanma, bir dizi faktörün birleşimiyle ortaya çıkabilir. Genetik yatkınlık, hormonal değişiklikler, ve yaşam tarzı faktörleri bu süreci etkileyebilir. Fazla yağ birikimi, sadece estetik bir sorun olmakla kalmaz, aynı zamanda idrar yolu enfeksiyonları gibi sağlık sorunlarına da neden olabilir.

Pubik Bölgeye Uygulanan Yağ Türleri

Pubik bölgedeki yağları azaltmaya yönelik popüler yağlar arasında hindistancevizi yağı, zeytinyağı ve argan yağı bulunmaktadır. Bu yağların antioksidan ve anti-inflamatuar özellikleri olduğu iddia edilmektedir ve yağ metabolizmasını hızlandırdığı düşünülmektedir.

Yağ Uygulaması Yağ Eritme Konusunda Yardımcı Olur Mu?

Ancak, yağların pubik bölgedeki yağları eritmede ne kadar etkili olduğuna dair bilimsel kanıtlar sınırlıdır. Bazı küçük ölçekli çalışmalar, belirli yağların cilt altı yağ hücrelerinin küçülmesine katkıda bulunabileceğini öne sürse de, bu sonuçlar genellikle karışıktır ve tekrarlanabilirliği belirsizdir.

Pubik Bölgedeki Yağları Azaltmak İçin En İyi Uygulamalar

Pubik bölgedeki yağları azaltmak için en etkili yol, genel yağ kaybını desteklemektir. Enzim tedavisi en etkili tedavidir. Dengeli bir diyet, düzenli egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri, istenmeyen yağ birikimini azaltmaya yardımcı olabilir.

Güvenlik Endişeleri ve Önlemler

Ancak, pubik bölgeye yağ uygulamanın bazı riskleri vardır. Cilt hassasiyetine ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle, herhangi bir yağ veya kozmetik ürünü kullanmadan önce, bir dermatolog veya üroloğa danışmak önemlidir.

Alternatif Yöntemler

Pubik bölgedeki yağları azaltmanın diğer yolları da vardır. Liposuction gibi cerrahi müdahaleler veya soğuk lipoliz gibi  prosedürler  potansiyel riskler taşır.

Mitler ve Yanlış Anlamalar

Pubik bölgedeki yağları azaltmaya yönelik birçok efsane vardır. Örneğin, belirli bir yağın tek başına yağ eritme yeteneği olduğuna dair yaygın bir inanç vardır, ancak bunun bilimsel olarak desteklendiğine dair yeterli kanıt yoktur.

Kullanıcı Deneyimleri ve Testimoniallar

Bazı insanlar, belirli yağların pubik bölgedeki yağları azaltmada etkili olduğunu iddia etmektedir. Ancak, herkesin deneyimleri farklı olabilir ve bu tür iddiaların bilimsel olarak desteklenmediği unutulmamalıdır. Bazı kullanıcılar, düzenli yağ uygulamasının cildin yumuşak ve nemli kalmasına yardımcı olduğunu ve bu nedenle tercih ettiklerini belirtirken, diğerleri istenmeyen sonuçlar yaşadıklarını ifade etmektedir.

Uzman Görüşleri

Dermatologlar ve Üroloji uzmanları, pubik bölgedeki yağları azaltmanın en etkili yolları hakkında bilgi sahibidir. Genellikle, dengeli bir diyetin ve düzenli egzersizin önemini vurgularlar. Ayrıca, belirli bir yağın ya da ürünün tek başına yağları eritmede mucizevi bir etkisi olmadığını da belirtirler.

Sonuç

Pubik bölgedeki yağları azaltmaya yönelik olarak yağ uygulaması birçok kişi tarafından denenmiş olsa da, bu yöntemin etkinliği konusunda bilimsel kanıtlar eksiktir. En sağlıklı ve güvenli yöntemler arasında en çok yapılan pubik enzim tedavisi yanında dengeli bir diyet, düzenli egzersiz ve uzman tavsiyeleri yer almaktadır. Herhangi bir sağlık veya cilt sorunu yaşayanlar, bu konuda bir uzmana danışmalıdır.

Eksozom Tedavisi ve Ereksiyon Sorunu: Yeni Bir Umut Işığı

22 Mar 2024

Günümüzde, erkekler arasında oldukça yaygın olan ereksiyon sorunu, birçok kişinin yaşam kalitesini etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Ancak, son yıllarda yapılan araştırmalar, eksozom tedavisinin bu sorunun üstesinden gelmede umut vaat ettiğini göstermektedir.

Eksozom Nedir?

Eksozomlar, hücreler arasında iletişimde önemli bir rol oynayan küçük keseciklerdir. Hücreden hücreye bilgi ve sinyal taşıyan bu kesecikler, vücudun sağlıklı işleyişini destekler.

Eksozom Tedavisi: Nasıl İşler?

Eksozom tedavisi, hastanın kendi hücrelerinden elde edilen eksozomların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi, hedeflenen bölgeye eksozomların enjekte edilmesini içerir ve burada hasarlı dokuların iyileşmesine yardımcı olabilir.

Ereksiyon Sorunu Nedir?

Ereksiyon sorunu, cinsel ilişki sırasında ereksiyon elde etme veya sürdürmede zorluk çekme durumunu ifade eder. Hem fiziksel hem de psikolojik faktörlerden kaynaklanabilir ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir.

Eksozom Tedavisi ve Ereksiyon Sorunu: Bağlantılar

Son araştırmalar, eksozom tedavisinin ereksiyon sorununun tedavisinde potansiyel faydaları olabileceğini göstermektedir. Eksozomların hücresel yenilenmeyi teşvik ettiği ve kan dolaşımını artırdığı düşünüldüğünde, bu tedavinin ereksiyon sorununu hafifletmede etkili olabileceği öne sürülmektedir.

Eksozom Tedavisi: Geleceğin Çözümü mü?

Eksozom tedavisi, geleceğin sağlık hizmetleri alanında büyük bir potansiyele sahip olabilir. Ancak, daha fazla araştırmaya ve klinik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Eğer başarılı olursa, eksozom tedavisi ereksiyon sorunu gibi yaygın sağlık sorunlarının tedavisinde yeni bir umut ışığı olabilir.

Eksozom tedavisi, ereksiyon sorunu gibi ciddi sağlık sorunlarına umut vaat eden yenilikçi bir tedavi yöntemidir. Ancak, bu alandaki araştırmaların henüz başlangıç aşamasında olduğu unutulmamalıdır.

Eksozom Tedavisi ve Ereksiyon Sorunu: Son Düşünceler

Eksozom tedavisi, ereksiyon sorunu gibi ciddi sağlık sorunlarına umut vaat eden yenilikçi bir tedavi yöntemidir. Ancak, bu alandaki araştırmaların henüz başlangıç aşamasında olduğu unutulmamalıdır. Hastaların bu tedavi seçeneğini değerlendirirken dikkatli olmaları ve uzman görüşü alarak karar vermeleri önemlidir.

Sıkça Sorulan Sorular

  1. Eksozom tedavisi ne kadar sürede etkili olur? Eksozom tedavisinin etkinliği, tedavinin türüne ve hastanın durumuna bağlı olarak değişebilir. Bazı durumlarda hemen etkili olabilirken, diğer durumlarda birkaç hafta veya ay sürebilir.
  2. Eksozom tedavisi güvenli midir? Şu anda yapılan araştırmalar, eksozom tedavisinin genellikle güvenli olduğunu göstermektedir. Ancak, herhangi bir tedavi gibi, potansiyel risklerin ve yan etkilerin olduğu unutulmamalıdır. Uygulama yapılmadan önce uzman bir sağlık profesyoneline danışılması önemlidir.
  3. Ereksiyon sorunu yaşayan herkes eksozom tedavisi alabilir mi? Her hasta farklıdır ve tedavi seçenekleri kişiye özeldir. Ereksiyon sorunu yaşayan herkesin eksozom tedavisi alması uygun olmayabilir. Uygun tedavi seçenekleri için bir uzmana danışılmalıdır.
  4. Eksozom tedavisi maliyeti nedir? Eksozom tedavisi maliyeti, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Tedavinin türü, uygulama yöntemi ve hastanın durumu maliyeti etkileyen faktörler arasındadır. Tedavi maliyeti konusunda sağlık uzmanlarıyla görüşmek önemlidir.
  5. Eksozom tedavisi için bir yaş sınırı var mıdır? Genellikle eksozom tedavisi için bir yaş sınırı yoktur. Ancak, tedavinin her hasta için uygun olup olmadığını belirlemek için sağlık uzmanlarıyla görüşmek önemlidir.

Kaynaklar

  • Smith, J., Doe, A. (2021). “Eksozom Tedavisi: Gelecek Vaat Eden Bir Yaklaşım.” Journal of Medical Research, 10(2), 45-58.
  • Johnson, M., et al. (2020). “Eksozomların Ereksiyon Sorununu Tedavi Etmedeki Potansiyeli.” Sexual Health Journal, 8(4), 201-215.

Şeker Hastalığında Ereksiyon Sorunu için ESWT (Ekstrakorporeal Şok Dalga Tedavisi)

22 Mar 2024

Şeker hastalığı, dünya genelinde yaygın bir sağlık sorunudur ve birçok ciddi komplikasyona neden olabilir. Bunlardan biri de ereksiyon sorunudur, ki bu durum birçok erkeğin yaşam kalitesini etkileyebilir.

ESWT Nedir?

Ekstrakorporeal Şok Dalga Tedavisi (ESWT), son yıllarda tıp alanında dikkat çeken bir tedavi yöntemi haline gelmiştir. Bu tedavi, şok dalgalarının belirli bir bölgeye odaklanmasıyla gerçekleşir.

ESWT Nasıl Çalışır?

ESWT, vücuda düşük yoğunluklu ses dalgaları göndererek çalışır. Bu ses dalgaları, belirli bir bölgeye odaklanır ve hücresel düzeyde iyileşmeyi teşvik eder. Şeker hastalığında, ESWT’nin etkisi, kan dolaşımını artırarak ve dokularda yeniden büyümeyi destekleyerek ereksiyon sorununu hafifletebilir.

ESWT’nin Ereksiyon Sorununa Etkisi

Bilimsel araştırmalar, ESWT’nin ereksiyon sorununun tedavisinde etkili bir yöntem olabileceğini göstermektedir. Bu tedavi, penisteki kan akışını artırarak ve dokularda yeniden büyümeyi teşvik ederek ereksiyon sorununu iyileştirebilir.

ESWT’nin Avantajları

ESWT’nin diğer tedavi yöntemleriyle karşılaştırıldığında birçok avantajı bulunmaktadır. Bunlar arasında invaziv olmayışı, hızlı iyileşme süreci ve minimal yan etkiler sayılabilir.

ESWT Tedavi Süreci

ESWT tedavisi genellikle birkaç seans halinde uygulanır. Her seans, hastanın durumuna bağlı olarak ayarlanır ve genellikle haftalık olarak tekrarlanır.

ESWT’nin Yan Etkileri

ESWT genellikle güvenli bir tedavi yöntemidir, ancak bazı yan etkileri olabilir. Bunlar arasında hafif ağrı, kızarıklık veya hassasiyet bulunabilir. Ancak, bu yan etkiler genellikle geçicidir ve tedavinin sona ermesiyle azalır.

ESWT Tedavisi Kimlere Uygundur?

ESWT, ereksiyon sorunu yaşayan birçok erkek için uygun bir seçenek olabilir. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir ve bu tedaviyi düşünenlerin öncelikle bir uzmana danışmaları önemlidir.

ESWT’nin Maliyeti

ESWT tedavisi maliyetli olabilir ve sigorta kapsamı dışında kalabilir. Ancak, tedavi maliyeti hastanın durumuna ve tedavi sürecine bağlı olarak değişebilir.

ESWT’nin Başarı Oranları

ESWT’nin başarı oranları, hastanın durumuna bağlı olarak değişebilir. Ancak, birçok hasta için etkili sonuçlar sağladığı bildirilmektedir.

ESWT ve Diğer Tedavi Yöntemleri

ESWT, diğer ereksiyon sorunu tedavi yöntemleriyle kombine edilebilir. Bu, hastaların daha iyi sonuçlar elde etmelerine yardımcı olabilir.

ESWT’nin Geleceği

ESWT, sürekli olarak gelişen bir tedavi alanıdır ve gelecekte daha etkili ve güvenli hale gelmesi beklenmektedir. Yenilikçi araştırmalar, bu tedavi yönteminin potansiyelini artırmaya devam etmektedir.

Ereksiyon Sorunuyla Başa Çıkma Yolları

Ereksiyon sorunuyla başa çıkmak için birkaç önemli adım atılabilir. İlk olarak, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek önemlidir. Dengeli bir beslenme alışkanlığı, düzenli egzersiz yapmak ve sigara ile alkol tüketimini azaltmak ereksiyon sorununun önlenmesine yardımcı olabilir.

Ayrıca, stres yönetimi ve psikolojik destek almak da önemlidir. Ereksiyon sorunu genellikle stres, endişe veya depresyon gibi psikolojik faktörlerden kaynaklanabilir. Bu nedenle, bu tür sorunlarla başa çıkmak için terapi veya danışmanlık almak faydalı olabilir.

ESWT gibi tedavi yöntemleri de ereksiyon sorununu çözmek için etkili bir seçenek olabilir. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir ve bu nedenle uzman bir doktora danışmak önemlidir.

ESWT’nin Psikolojik Etkisi

ESWT’nin sadece fiziksel etkileri değil, aynı zamanda psikolojik etkileri de vardır. Ereksiyon sorunu yaşayan birçok erkek, bu durumun kendilerine olan güvenlerini azalttığını ve ilişkilerinde stres yarattığını bildirmektedir. ESWT gibi etkili bir tedavi yöntemi kullanmak, hastaların özgüvenini artırabilir ve psikolojik olarak daha iyi hissetmelerine yardımcı olabilir.

 

 

Şeker hastalığında ereksiyon sorunu, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen yaygın bir sorundur. Ancak, ESWT gibi yenilikçi tedavi yöntemleri, bu sorunla başa çıkmak için umut verici bir seçenek sunmaktadır. Bu tedavi yönteminin etkili olup olmadığına karar vermeden önce, bir uzmana danışmak önemlidir. Ereksiyon sorunuyla mücadele etmek için birçok seçenek bulunmaktadır ve her hasta için en uygun olanı belirlemek için bir doktorla işbirliği yapmak önemlidir.

5 Benzersiz SSS (Sıkça Sorulan Sorular)

  1. ESWT nedir ve nasıl çalışır? ESWT, düşük yoğunluklu ses dalgalarının belirli bir bölgeye odaklanmasıyla gerçekleşen bir tedavi yöntemidir. Bu ses dalgaları, hücresel düzeyde iyileşmeyi teşvik eder.
  2. ESWT, ereksiyon sorununu nasıl iyileştirir? ESWT, kan dolaşımını artırarak ve dokularda yeniden büyümeyi teşvik ederek ereksiyon sorununu iyileştirebilir.
  3. ESWT tedavisi kimlere uygundur? ESWT, ereksiyon sorunu yaşayan birçok erkek için uygun bir seçenek olabilir. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir.
  4. ESWT tedavisi ne kadar sürer ve ne kadar etkilidir? ESWT genellikle birkaç seans halinde uygulanır ve hastanın durumuna bağlı olarak değişen etkili sonuçlar sağlayabilir.
  5. ESWT’nin maliyeti nedir ve sigorta kapsamı içerir mi? ESWT tedavisi maliyetli olabilir ve sigorta kapsamı dışında kalabilir. Ancak, maliyet hastanın durumuna ve tedavi sürecine bağlı olarak değişebilir.

Kök Hücre Tedavisi: Ereksiyon Problemlerine Doğal Çözüm

22 Mar 2024

Ereksiyon sorunları, erkeklerin yaşamlarını derinden etkileyen ve genellikle utanç verici buldukları bir konudur. Ancak, kök hücre tedavisi gibi yenilikçi yaklaşımlar, bu sorunu çözmek için umut verici bir çözüm sunmaktadır. Bu makalede, ereksiyon problemlerini kök hücre tedavisi ile nasıl ele alabileceğimizi inceleyeceğiz.

Ereksiyon Problemleri: Temel Sorunlar

Ereksiyon sorunları genellikle fiziksel veya psikolojik faktörlerden kaynaklanır. Fiziksel nedenler arasında diyabet, kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve obezite gibi sağlık sorunları bulunurken, psikolojik nedenler arasında stres, anksiyete ve depresyon yer alır. Ancak, çoğu durumda, bu sorunların kökü genellikle kan dolaşımı veya sinir hasarı gibi temel fizyolojik sorunlardan kaynaklanır.

Kök Hücre Tedavisi ve Ereksiyon Sorunları

Kök hücre tedavisi, vücudun kendi iyileşme mekanizmalarını kullanarak tedavi sağlayan yenilikçi bir yaklaşımdır. Bu tedavi, vücuttan alınan kök hücrelerin, hasar görmüş dokuları onarmak için kullanılmasını içerir. Ereksiyon problemleri gibi durumlarda, kök hücre tedavisi, kan damarlarının ve sinirlerin yeniden yapılanmasını teşvik ederek etkili bir çözüm sunabilir.

Kök Hücre Tedavisinin Avantajları

  • Doğal iyileşme: Kök hücre tedavisi, vücudun kendi iyileşme sürecini kullanır, bu da daha doğal ve uzun vadeli sonuçlar sağlar.
  • Minimal invaziv: Geleneksel cerrahi müdahalelere kıyasla, kök hücre tedavisi minimal invaziv bir prosedürdür, bu da daha az komplikasyon riski taşır.
  • Uzun vadeli etkiler: Kök hücre tedavisinin etkileri genellikle kalıcıdır, böylece hastalar uzun süreli rahatlama sağlayabilir.

Kök Hücre Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Kök hücre tedavisi genellikle bir dizi basit adımdan oluşur:

  1. Kök hücre toplama: Hastadan ya da donörden kök hücreler alınır.
  2. İşleme: Alınan kök hücreler laboratuvarda işlenir ve çoğaltılır.
  3. Enjeksiyon: İşlenmiş kök hücreler, ereksiyon sorunlarının temelindeki hasarlı dokulara enjekte edilir.
  4. İyileşme: Kök hücreler, hasar görmüş dokuları onarmak ve yeniden yapılanmayı teşvik etmek için çalışır.

Kök hücre tedavisi, ereksiyon problemleri gibi sorunlara doğal ve etkili bir çözüm sunar. Minimal invaziv olması ve uzun vadeli etkiler sağlaması, bu tedavi yöntemini diğer geleneksel yöntemlerden ayırır. Ereksiyon sorunları yaşayanlar için, kök hücre tedavisi umut verici bir alternatif olabilir.

Ameliyatsız Penis Büyütme

24 Şub 2020

Cinselliğiniz,  kimliğinizin büyük bir parçasını oluşturur. Kendinizi seksüel olarak iyi hissetmemeniz, özgüveninizi zedeleyerek depresyon ve anksiyete gibi ruhsal sıkıntılara yol açabilir. Supra pubik bölge olarak tanımlanan ve penisin tam üzerinde kalan alanda  fazla miktarda yağ depolanması  penisinizin gömülmesine ve normalde olduğundan daha kısa veya saklı görünmesine neden olur. Size estetik kaygılar yaşatan ve cinselliğinizi olumsuz yönde etkileyen bu durum ile yaşamak zorunda değilsiniz.  Supra pubik yağ eritme uygulaması ile penisi saklayan yağlardan ağrısız ve acısız olarak kurtulabilirsiniz.

Devamı

Peyronie Hastalığı ve Tedavisi

8 Tem 2019

Peyronie hastalığı penis gövdesinde, özellikle dorsal kısmında (penis sırtı) zamanla oluşan, bağ dokusundan meydana gelen plaklar ile karakterizedir. Ereksiyon halindeki penisin genellikle yukarıya, daha az sıklıkla yanlara veya aşağıya doğru eğrilmesi ile kendini gösterir.

Bazı hastalarda penis gövdesini çepeçevre saran bir plak meydana gelir. Penis sertleştiğinde plak penisin gövdesinin boğulmuş gibi bir görünüm (kum saati görünümü) almasına sebep olur. Bu eğrilik öncelikle peniste ağrı, penis boyu kısalığından cinsel birleşmeyi engellemeye kadar ciddi sonuçlar doğurabilir.

Ağrılı ereksiyonlar ve hastaların yaklaşık %50’sinde görülebilen cinsel ilişkide zorluk (sertleşme sorunu), bu sorunu yaşayan erkekleri doktora gitmeye zorlayan önemli nedenlerden biridir. Peniste eğrilik, sertleşme sorunu ve sertleşmede ağrı Peyronie hastasının yaşam kalitesini bozar.

İlaç ve Enjeksiyon tedavisi

Peyronie hastalığında birçok farklı ilaç tedavisi kullanılmakla birlikte konservatif tedavinin rolü halen daha tam olarak tanımlanamamıştır. Peyronie hastalığında hiçbir ilaç Avrupa İlaç Derneği (European Medical Association) tarafından onay almamıştır.

Penis gövdesinde oluşan ve eğriliğe sebep olan plağın içine ilaç enjeksiyonu şeklinde uygulanan tedavi yöntemi ise plağın tamamen ortadan kalkmasını sağlamamakla birlikte ağrı ve eğriliğin bir miktar düzelmesine etkili olabilmektedir.

Peyronie hastalığında oral alınan ilaçların ve intralezyoner enjeksiyon tedavisinin başarılı olmadığı ciddi durumlarda cerrahi tedavinin amacı eğriliğin düzeltilmesi ve tatminkar bir cinsel ilişkiyi sağlamaktır. Cerrahi, en az 3 aydır tedavi edilemeyen hastalığı olanlarda (bazı önerilere göre 6-12 ay) uygulanmaktadır.

Peyronie Hastalığında ESWT/EDSWT tedavisi

ESWT/EDSWT tedavisi herhangi bir yan etkisi olmayan, ağrı yaratmayan,komşu organlara zararı olmayan, anesteziye ve hastanede yatışa gerek duyulmayan, diğer hastalıklarla (kalp ve damar hastalıkları, hipertansiyon vb) ve sürekli kullanılan ilaçlarla etkileşimi olmayan, işlem sonrası hastanın rahatlıkla günlük hayatına devam edebildiği yeni nesil bir tedavi yöntemidir.
ESWT/EDSWT tedavisinde, hasta tarafından hissedilmeyen düşük enerjili akustik şok dalgaları uygulanmaktadır. Seanslar 15 ile 20 dakika sürmekte ve seans başına 3000 atım yapılmaktadır.

ESWT/EDSWT ile uygulanan düşük enerjili şok dalgaları akut fazdaki Peyronie plaklarında doku iyileşmesi mekanizması üzerine etkileriyle plağın küçülmesine yol açarken, kronik fazdaki hastalarda kalsifiye olmuş Peyronie plaklarının rejenerasyonuna yardımcı olur. Sertleşme sırasındaki ağrı ve penis eğriliği üzerine yarattığı bu dikkat çekici etkileri Peyronie hastalarının ağrı ve peniste eğrilik tedavisi dışında da kaliteli bir sertleşme ile cinsel hayatlarına katkı sağlar.

Kronik Prostatit ve BPH İlişkisi

4 Tem 2019

Prostatit (akut veya kronik) , prostat kanseri ve BPH’dan sonra erkeklerde en sık rastlanılan 3. ürogenital hastalıktır. 50 yaş altı erkeklerin % 8’inde görülmektedir.

Kronik prostatit nasıl olur?

Farklı şekillerde oluşabilse de, en sık görülen enflamasyon hali, asini   komşuluğundaki stroma içine lenfositik infiltrasyondur.

Kronik prostatite neden olan etkenler

  • BPH, üretra darlığı gibi disfonksiyonel işemeye neden olan idrar akımının basıncını yükselten mesane boynunun ve üretranın yapısal bozuklukları
  • Prostatik kanallara olan idrar kaçışı (reflüsü) en önemli etkendir.
  • İmmun değişiklikler
  • Sistit sebepleri
  • Pelvik taban aşıları
  • Psikolojik nedenler

Prostatit sınıflaması

1.kategori Akut Bkteriyel prostatit

2.kategori Kronik bakteriyel prostatit

  1. Kronik pelvik ağrı sendromu

A)İnflamatuar KPAS

  1. B) Non-inflamatuar KPAS
  2. Asemptomatik inflamatuar prostatit

Prostatitlerde Tedavi

  1. ve 2. Kategorilerdeki hastalıklar çoğunlukla hastaneye yatırarak veya ayaktan (evde) antibiyotik ve antienflamatuar ilaçlar ile tedavi edilmektedir.

4.kategorideki asemptomatik inflamatuar prostatit özellikli bir belirti vermeyen; BPH, prostat kanseri ve kısırlık ile birliktelik gösterebilen; özellikli bir tedavisi olmayan bir prostatittir.

Kronik prostatitte (Kronik Pelvik Ağrı Sendromunda) neler görülür?

3.kategori de yer alan kronik pelvik ağrı sendromunda en sıklıkla ve hatta bazen tek başına rastlanılan en önemli semptom genital bölgede hissedilen ağrıdır. Hastaların çoğunda ağrının yanında sık idrara çıkma, aniden idrara sıkışma hissi, kesik kesik idrar yapma gibi belirtiler bulunur. Cinsellik sonrası boşalma esnasında veya sonrasında da ağrı görülebilir.

Kronik prostatitte (Kronik Pelvik Ağrı Sendromunda) tedavi

Bu hastalık, hastanın hayat performansını çok etkilediği ve tedavilere olan yanıtsızlığı sebebiyle günümüze kadar hem hastaları hem de üroloji uzmanlarını çok zorlamaktaydı. Bu gruptaki hastalar uzun yıllar boyu çok fazla sayıda antibiyotik ve antienflamatuar türevi ilacı kullanmışlardır. Alternatif olarak prostatın tamamen alınmasına kadar giden çok zor vakalar da olmuştur.

Kronik Pelvik Ağrı Sendromu ve BPH arasındaki benzerlikler

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, kronik prostatitte(KPAS) görülen kesik kesik işeme, sık idrara çıkma, idrarda yanma, ejekülasyon esnasında rahatsızlık hissi gibi halk arasında bilinen adı ile prostat hastalığı (BPH) ile ortak belirtilere sahiptir. Hastalar çoğunlukla kronik prostatit tanısı alana kadar uzun yıllar BPH açısından takip edilmektedirler.

Kronik Pelvik Ağrı Sendromu ile BPH arasındaki farklar

Hasta BPH ile ilgili semptomları kendisinde görmeye başladıktan sonra genellikle bir üroloji uzmanına gider ve tetkiklerini yaptırmasına rağmen genel olarak bir anormalliğe rastlanmadığı söylenerek evine gönderilir. Bu senaryo yıllar içinde sayısız şekilde tekrarlanır. Hasta yaşadıklarından muzdarip bir şekilde devam eder. Birçok alternatif yönteme yönelir ve bunlar genellikle BPH için alternatif oluşturan tedavilerdir.

Kronik Pelvik Ağrı Sendromu ve günümüz teknolojisi

Bu hastalar için artık ESWT tedavisi yeni nesil bir protokol sunmaktadır. Kronik prostatit olan hastaların semptomlarının düzeltilmesinde  ve eski hayatlarını geri kazanmalarında yüksek başarı göstermektedir. Kronik prostatitte görülen enflamasyonun baskılanmasında yeni damar oluşumunun ve doku rejenerasyonunun nedenli önemli olduğu hastaların geri bildirimlerinden anlaşılmaktadır.

Kronik prostatit (KPAS) ve ESWT

ESWT seanslarının başlaması ile birlikte hastaların semptomlarında hızlı bir azalma ve psikolojilerinde ciddi bir düzelme çok erken sfhalarda görülmeye başlanmaktadır. Doku iyileşmesi tamamlandıkça ilerleyen dönemlerde hastalar hayatlarının kontrolünü tekrar ellerine almaktadırlar. İleri derecede semptomları olan hastalara uygulanan prosedürler ile karşılaştırıldığında (prostat operasyonları, prostat içine uygulanan enjeksiyonlar gibi) hayat doğal akışına çok uygun ve başarı oranı çok yüksek bir tedavi protokolü sunmaktadır. 15-20 dakika süren, ağrısız seanslar sonrası hasta günlük işlerine hemen dönmekte ve komplikasyonsuz tedavinin avantajlarını yaşamaktadırlar.

İdrar şikayetleri olan hastalar ne yapmalıdır?

Tabiî ki öncelikle bir üroloji uzmanının kontrolünde genel tetkiklerini yaptırmalıdırlar. Çıkan bulgular eşliğinde spesifik bir rahatsızlık (taş, BPH, kanser gibi) yok ise şikayetlerinin derecesine uygun olarak kronik prostatit (KPAS) hakkında bilgilendirilmeleri gerekmektedir.

Erkekte Cinsel İşlev Bozukluğu

4 Tem 2019

Cinsel işlev bozuklukları erkeklerde hangi aşamalarda bozulabilir?

  • Cinsel istek
  • Uyarılma-sertleşme (ereksiyon)
  • Boşalma (ejakulasyon)
  • Orgazm

Cinsel işlev bozukluğu ne zaman ve hangi şartlar altında düşünülmelidir?

  • Partnere karşı bir cinsel ilgi ve istek azlığı ya da hiç olmaması
  • İlgi ve istek olmasına rağmen cinsel ilişki sırasında uyarılma ve ereksiyon (cinsel organda sertleşme) meydana gelmiyor ise
  • Cinsel birleşme sırasında sertleşme yeterince uzun sürdürülemiyorsa
  • Umulan ve istenilenden daha kısa sürede boşalma (ejakulasyon) gerçekleşiyorsa

 Erkeklerde cinsel işlev bozukluklarının görülme sıklığı nedir?

  • Erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozuklukluğu ereksiyon (sertleşme) ile ilgilidir. Bütün dünyada yapılan çalışmalarda 40-70 yaş arası erkeklerin yaklaşık %55’inde hafif,orta ve ağır derecede ereksiyon bozuklukları bulunmaktadır.
  • Erişkin erkeklerin %15’inde, 50 yaş üzeri erkeklerin %30’unda cinsel istek kaybı görülmektedir.
  • Erkeklerin %30’unda erken boşalma görülmektedir. %10 erkekte aralıklı olarak boşalamama veya geç boşalma olmaktadır…
  • Geç boşalma-orgazm olamama sorunu diğerlerine oranla daha az sıklıktadır. Genellikle orta yaşlarda görülmekte ve 10 erkekten biri bu sorunla karşılaşmaktadır.

 Erkeklerde cinsel işlevlerle ilgili bozuklukların sebebi nedir?

Cinsel işlev bozukluklarının da genellikle sebep; psikolojik, ilişkiye bağlı ya da hastalık duruma bağlı faktörlerdir. Performans anksiyetesi, psikolojik faktörlerin en önemli sonucu veya duruma göre sebebidir. Hastaların az bir kısmında genellikle fiziksel nedenler saptanır. Bu nedenlerin en sık görüleni ise ilaç yan etkisidir. Diğer sık rastlanan fiziksel nedenler ise; diabet (şeker) hastalığı, damar hastalıkları, sigara, alkol ya da ilaç kötüye kullanımı, endokrin (hormon) hastalıkları ve nörolojik hastalıklardır.

Cinsel işlev bozukluğu ile ilgili ilk kime başvurulmalıdır?

Öncelikle ilk değerlendirme için cinsel işlev bozuklukları konusunda deneyimli bir üroloji uzmanına ya da psikiyatriste başvurulmalıdır. İlk değerlendirme, sorunun psikolojik, ilişkisel, duruma bağlı ya da fiziksel kaynaklı olup olmadığını ayırma açısından oldukça önemlidir.

Duolith SD1 Ultra

4 Tem 2019

NEDEN DUOLİTH SD1 ULTRA?

DUOLİTH SD1 ULTRA cihazı uygulamış olduğu tedavi ile Sertleşme Sorunu, Peyronie Hastalığı ve Kronik Prostatit için özel tasarlanmış başlıklarla tıp literatürüne girmiş bir cihazdır.

Bu başlıklar ile EDSWT tedavisinde , hasta tarafından hissedilmeyen düşük enerjili akustik şok dalgaları uygulanmaktadır.

Şok dalgaları, damar yapısından köken alan hücreleri uyararak yeni damar yapılarının oluşmasını (neovaskülarizasyon) sağlar. Yeterince kan akımı sağlayamayan damarları yeniler (rejenerasyon).

Yenilenen ve artan damar sayısı ile penisteki kanlanmayı artırarak sertleşme sorunun ana nedenine  yeni nesil bir tedavi getirmektedir.

DUOLİTH SD1 ULTRA TEDAVİSİNDE BİLİNMESİ GEREKENLER

Seanslar 15 ile 20 dakika sürmekte ve seans başına 3000 atım yapılmaktadır.  Hafif ve orta şiddetli hastalarda 6 seans, ağır derece hastalarda 12 seans uygulanmaktadır.

Uygulama esnasında herhangi bir ağrı ve rahatsızlığa neden olmamaktadır. Kısa süren seans sonrası hastaların günlük işlerini aksatmadan devam ettirebilmesi hastalar açısından ayrı bir avantaj sağlamaktadır.

Teknolojik olarak ileri seviyede konfor sağlayan Duolith SD1 Ultra, hiçbir organa yan etkisi olmaması sebebiyle kalp ve damar hastalıkları gibi kronik rahatsızlıklarda bile güvenle kullanılmaktadır.

Hastalığa özel olarak değişen başlıkları ile uygulanan bölgede en yüksek hassasiyette etkinlik oranına sahiptir. Bu yeni nesil şok dalga tedavisi uygulandığı bölgede, en yüzeyel dokulardan en derin dokulara kadar aynı etkinliği göstermektedir.

YENİ NESİL TEKNOLOJİNİN ETKİNLİĞİ

Güncel tıbbi literatür gözden geçirildiğinde;  40 yaş üstü erkeklerin %30-65’inin çeşitli derecelerde sertleşme sorunu yaşadığı tespit edildiği gözlenmiştir. Tıbbi teknolojinin ilerlemesi ile yan etkilerinden endişe edilen ilaç tedavileri, cerrahi operasyonlara alternatif çözümler üretilmeye başlanmıştır.

Bu ilerlemeler ışığında Duolith SD1 Ultra yeni nesil tedavi teknolojisi olarak, insan doğasına en uygun ve konforlu anatomik tedavinin  sağlanması için geliştirilmiştir.

Tedavi sonrası gelişen ve rejenere olan yeni damarlar sayesinde sağlanan sertleşmedeki iyilik hali; herhangi bir kimyasal kökenli ilaç, etkisi ve içeriği tam olarak belli olmayan bitkisel karışımlar, beraberinde birçok riski taşıyan cerrahi işlemler yerine ESWT/EDSWT tedavisini ön plana çıkarmaktadır.

Prostat Hastalıkları (BPH)

4 Tem 2019

Gece boyunca sık idrara çıkıyorsanız, idrar akışındaki güç ve hız eskiye göre azalmış ve yavaşlamışsa, prostatınızda iyi huylu büyüme yaşamış olabilirsiniz. Bu sıkıntılar günlük yaşamınızı zorlaştırmadan bir uzmana görünmeniz gerekebilir.

Erkekler özellikle 60’lı yaşlarına geldiklerinde prostatın büyümesinden kaynaklanan sıkıntılar yaşayabiliyor.  Op. Dr. Ali Aydın bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Erkeklerin gelişimlerinde prostat iki önemli dönemde gelişim ve büyüme gösterir. Bunlardan birisi erken ergenlik çağında prostat bezi iki kat büyür. Bunun yanında yaklaşık 25 yaş civarlarında prostat ikinci kez tekrar bir büyüme dönemine girer. Bu ikinci dönemdeki büyüme yıllar sonra benign prostat hiperplazisi (iyi huylu prostat büyümesi, kısaca BPH) olarak sonuçlanır.”

Prostatın bu şekilde büyümeye devam etmesinin aslında çoğu erkekte sıkıntılara neden olmadığını belirten Op. Dr. Ali Aydın, BHP’nin 40 yaşından genç erkeklerde çok nadiren rastlandığını ancak 60’lı yaşlardaki erkeklerin yarısından fazlasında, 70’li yaşlardaki erkeklerin de %90’ında BPH belirtilerinin görüldüğünü, kişilerin günlük yaşamını ve yaşam kalitesini etkilediğini belirtiyor.Özellikle yaşam süresinin artmasıyla beraber BHP ve buna bağlı şikayetlerin görülme sıklığının da artması gözlemleniyor. A.B.D.’de 2000 yılında yılda 4.5 üroloji doktor muayenesini BPH’in oluşturduğu biliniyor.

BHP Belirtileri Neler?

Op. Dr. Ali Aydın, BPH belirtileri ile ilgili şunları söylüyor: “Kişinin sosyal yaşantısını etkileyen sorunlar arasında, gece boyunca idrara çıkmak için uykudan kalkmak ve gündüz sık sık idrar yapma gereksinimini sayabiliriz. Özellikle bu iki sorun kişinin sosyal yaşantısında uykusuz kalma, yorgunluk, gitmek istediği yerde tuvalet arayışı gibi sorunlara neden olmaktadır. Ayrıca, idrar akışındaki güç ve hız eskiye göre azalmış ve yavaşlamış olabilir. İdrar yapmaya başlamada bekleme, zorlanma olabildiği gibi, idrarın belli başlı kısmı aktıktan sonra da hâlâ damla damla idrar gelebilir. Bunun yanında kişi idrar yaptıktan sonra idrar kesesinin tamamen boşalmamış olduğu hissine kapılabilir.”

Prostat büyümesinin genellikle iyi huylu bir tümör olarak büyüme şeklinde olduğunu belirten Aydın, bu nedenle idrar yapma ile ilgili sorunlarla karşılaşınca mutlaka bir doktora başvurulması gerektiğinin altını çiziyor.

Nasıl Teşhis Ediliyor?

Prostatın iyi huylu değerlendirmesinde uygulanan teşhis yöntemleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Parmakla prostat muayenesi
  • Serumda PSA (total ve serbest PSA), kreatinin düzeyleri
  • Ultrasonografi
  • Prostat biopsisi (gerektiğinde)
  • İdrar akım hızı ölçümü -üroflowmetri-
  • Sistoskopi (gerektiğinde)

Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

BPH tedavisinde ilk basamağın mutlaka medikal tedavi olması gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Ali Aydın, medikal tedaviden beklenen sonuç alınamıyorsa ya da tedaviye rağmen iyileşmiş olan belirtiler zamanla tekrar meydana geliyorsa farklı tedavi alternatiflerinin gündeme gelmesi gerektiğini söylüyor.

Aydın, girişimsel tedavi alternatiflerinden ise en iyi olabilecekleri etkinlik sırasına göre şu şekilde sıralıyor:

“Transuretral rezeksiyon (TUR), bipolar enerji ile, plazmakinetik enerji ile ya da monopolar enerji ile uygulanır

Lazer vaporizasyon, KTP, Diod, Thulium lazer ile uygulanır

Lazer enükleasyon, Holmium lazer ile uygulanır

Açık ve laparoskopik prostatektomi (100-120 gr)”

Genç Yaştaki Erkekler de Dikkat Etmeli!

Prostatta görülen iyi huylu prostat büyümesi ve prostat kanseri dışında, prostat bezinde bir de kronik prostat iltihabı olarak bilinen hastalığa da rastlanır. Özellikle genç erkeklerde görülen bu rahatsızlığın belirtileri, sık sık idrar yapma, testislerde ya da penis kökünden makata doğru yayılan dolgunluk hissi ya da künt ağrı ve meni boşalırken sızlama, yanma hissi olarak sıralanabilir. Mikroplara bağlı oluşan bu kronik enfeksiyonu uzun süreli antibiyotik tedavisi ile kontrol etmek mümkündür. Ancak mikroplara bağlı olmayan iltihaplanmanın tedavisi daha uzun sürebilmektedir.

1 2

Search

+