Erektil Disfonksiyon

4 Tem 2019

Ereksiyon Nedir?

Ereksiyon (sertleşme) fiziksel, hormonal ve psikolojik faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan bir süreçtir. Penisin içerisinde yer alan süngerimsi ve elastik doku, cinsel uyarılma sonucu kan ile dolmaya başlar ve penisin ereksiyonu gerçekleşir. Bu süngerimsi dokunun etrafında yer alan sinirler ereksiyon sırasında kan damarlarının genişlemesine yol açar. Bütün bu süreç erkek hormonu olarak bilinen testosteron tarafından kontrol edilir.

Ereksiyon Bozukluğu ve Nedenleri

Penisin tatmin edici bir cinsel birliktelik için yeterli sertliğe ulaşmaması veya penisteki sertliğin ilişki süresince devam etmemesi sık rastlanılan bir sorundur. Bu problem genç yaşlarda genellikle psikolojik bazı problemler nedeniyle ortaya çıkar ancak orta-ileri yaşlardaki erkeklerde genelde altta yatan bir organik rahatsızlık mevcuttur.

Kalp ve damar hastalıkları ereksiyon bozukluğuna yol açabilir. Ereksiyon sorunlarına yol açabilen diğer nedenler:

  • Şeker hastalığı (Diyabet)
  • Peniste ya da pelvik bölgede sinir hasarı
  • Pelvik bölgede yapılmış cerrahi operasyon (prostat ve mesane ameliyatları)
  • Pelvik bölgeye radyasyon tedavisi
  • Testosteron seviyesinin düşüklüğü

Obezite, sigara kullanımı, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve egzersiz eksikliği gibi bir takım risk faktörleri hem serleşme bozukluğu hem de kalp-damar hastalıklarına yol açabilir. Bu nedenle sertleşme bozukluğunun gizli bir kalp hastalığının erken belirtisi olabileceği, sertleşme problemi yaşayan erkeklerin kalp sağlığı açısından değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

Sertleşme bozukluğu ayrıca iyi huylu prostat büyümesi ile bir arada görülebilir. Sık idrara çıkma, gece idrara kalkma ve idrara sıkışma hissi gibi şikayetleri olan bireylerde ereksiyon problemleri daha sık görülür. Bu şikayetlerin ciddiyeti arttıkça sertleşme bozukluğu da ağırlaşır.

Sertleşme bozukluğu olan erkeklerde aşağıda yer alan psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır:

  • Anksiyete
  • Depresyon
  • Öz yetersizlik hissi
  • Özgüven düşüklüğü
  • Stres

Erektil Disfonksiyon tanısı

En uygun tedaviyi uygulayabilmek için sertleşme bozukluğuna yol açan nedenin anlaşılması ve doğru tanının konulması gereklidir. Genel sağlık durumunun anlaşılması amacı ile detaylı bir tıbbi öykü alınır. İlaç alışkanlıkları, sigara ve/veya alkol kullanımı, daha önce geçirilen cerrahi operasyonlar, kalp-damar hastalıkları, hormonal bozukluklar sorgulanır.

Genel tıbbi öykü sonrası cinsel öykü alınır. Bu sorular çok özel olabilir ancak doğru tanı ve tedavi için gereklidir. Sertleşme bozukluğunuzun ne zaman başladığı ve daha önce uygulanan tedaviler sorgulanır. Ayrıca sabahları kendiliğinden gerçekleşen ve cinsel uyarı ile ortaya çıkan sertleşmelerin kalitesi ve süresi kaydedilir. Sertleşme bozukluğu ile birlikte görülebilen uyarılma, boşalma ve orgazm problemlerine ilişkin detaylar sorulur. Cinselliğe ilişkin tüm bu bilgilerin sistematik bir şekilde değerlendirilmesine olanak veren bazı anketler geliştirilmiştir. Bunlara arasından uluslararası erektil işlev formu (IIEF), erkek cinsel sağlık değerlendirme formu (SHIM), uluslararası prostat semptom skoru (IPSS) ve depresyon ölçekleri bulunmaktadır.

Tıbbi öykü sonrası sertleşme sorununa yol açabilecek hastalıkları araştırmak için fizik muayene yapılır. Fizik muayene sırasında penis ve testisler değerlendirilir, prostat hastalıklarının saptanması amacıyla parmakla rektal muayene yapılır. Sertleşme bozukluğuna yol açabilecek kalp-damar hastalıklarının değerlendirilmesi için nabız kontrolü ve tansiyon ölçümü gerekebilir. Bazı kan testleri de sertleşme bozukluğuna yol açabilecek nedeni aydınlatabilmek için gerekli olabilir. Bu amaçla yapılan testlerden bazıları açlık kan şekeri, testosteron seviyesi ve kan lipid profilidir.

Bazı özel durumlarda sertleşme bozukluğunu değerlendirmek için başka testler de gerekebilir. Noktürnalpeniltümesans ve rijidite testi, intrakavernöz enjeksiyon testi, kavernozometri ve kavernozografi bu testler arasında yer almaktadır. Bu testler ilk değerlendirmede sık kullanılan testler değildir.

Erektil Disfonksiyon tedavisi

Yaşam Tarzı Önerileri:

Genel sağlık sorunlarının iyileştirilmesi sertleşme bozukluklarına ilişkin şikayetlerin azalmasını sağlayabilir. Sigarayı bırakmak, daha az alkol tüketmek ve düzenli egzersiz yapmak başlıca öneriler arasındadır. Bununla birlikte şeker, tuz ve yağlı yiyeceklerin kısıtlanması hem genel yaşam hem de cinsel ilişki kalitesinde iyileştiri.

Oral Tedaviler:

Sertleşme bozukluğu tedavisinde ilk önerilen tedavi fosfodiesteraz 5 inhibitörleridir. Bu ilaçlar penisteki damarlarda genişlemeye neden olur ve kan akımını arttır. Ülkemizde bu ilaç grubundan sildenafil, tadalafil ve vardenafil bulunmaktadır. Olası yan etkileri nedeniyle bu ilaçların hekim kontrolünde kullanımı gerekmektedir.

Fosfodiesteraz 5 inhibitörlerinin başlıca yan etkileri: baş ağrısı, ciltte kızarıklık, mide yanması, burun tıkanıklığı ve uyuşukluk hissidir. Nitrat içeren ilaçlar kullanan hastalarda fosfodiesteraz 5 inhibitörlerinin kullanımı ani kan basıncı düşüklüğüne neden olabilir.

Topikal Tedaviler:

Topikal tedavi ilaçların deriye uygulanması anlamına gelir. Alprostadil adlı ilacın iki özel formu topikal tedavi için kullanılmaktadır. Bunlardan birincisi penis ucuna yerleştirilen (intraüretral) pellet formunda iken, ikincisi penis ucunda üretranın dış açıklığına uygulanan krem formundadır. Alprostadilüretradan emilir ve penis damarlarının düz kaslarında gevşeme sağlayarak kan akımını arttırır. Yan etkileri kan basıncı düşüklüğü ile birlikte olan sersemlik hissidir. Sistemik yan etkileri nadir görülmektedir. Orak hücreli anemi varlığı, lösemi, kemik iliği hastalıkları ve Peyronie hastalığı durumlarında bu tedavinin kullanımı önerilmez. Bu ilacı kullanırken ilacın partnere geçişini engellemek amacı ile prezervatif kullanımı gerekebilir.

Vakumlu Sertleşme Cihazları:

Bu cihazlar silindir şeklindedir ve penisi çevresinden sıkan bir lastik veya silikon halkası bulunur. Yine ilk basamak tedavilerin başarısız olduğu durumlarda kullanılmaktadır. Nasıl kullanılacağını öğrenmek için hekiminize başvurmanız önerilmektedir (Şekil 1).

İntrakavernöz Enjeksiyonlar:

Penis içerisindeki süngerimsi dokuya ilaç enjekte edilerek uygulanan bir tedavi seçeneğidir. İlk aşamada kullanılan yaşam tarzı değişiklikleri ve fosfodiesteraz 5 inhibitörlerinin fayda göstermediği durumlarda bu tedavi önerilir. Enjeksiyondan 10-15 dakika sonra cinsel uyaran olmasa dahi sertleşme gerçekleşir. En sık kullanılan ajan PGE1 yani alprostadildir. Bazı durumlarda fentolamin ve papaverin ile kombine edilebilir. Enjeksiyonun uygulanması için hekim tarafından hastaya gerekli eğitim verilmelidir. Enjeksiyon üretra, sinirler ve penisteki kan damarlarına zarar vermemek için penisin taban kısmına uygulanır (Şekil 2). Enjeksiyon yapıldıktan sonra morarma olmaması için 2-5 dakika boyunca enjeksiyon yapılan yere baskı uygulanmalıdır. Bu tedavinin en sık yan etkisi peniste ağrı olmasıdır. En ciddi yan etkisi ise sertleşmenin 4 saatten uzun sürmesi ve ağrılı olması ile karakterize priapizm durumudur. Bu nedenle intrakavernöz enjeksiyonu takiben sertleşmenin 4 saatten fazla sürmesi halinde derhal hekime başvurulmalıdır.

Şok Dalga Tedavisi:

Sertleşmenin iyileştirilmesi için düşük yoğunluklu, odaklanmış şok dalgalarının kısa aralıklar halinde penise verildiği bir tedavi şeklidir. Birden fazla seans halinde uygulanır ve gerekirse tekrarlanabilir. Bu tedavi penis dokusunda küçük çaplı bir hasar meydana getirir ve iyileşme sürecinde yeni kan damarları oluşumuna yol açar. Böylece penise giden kan akımı artmış olur ve bu durum serleşme kalitesini iyileştirir.

Penil Protez İmplantasyonu:

Şiddetli sertleşme bozukluğu olan hastalarda diğer tedavilerin başarısız olduğu durumlarda uygulanan bir cerrahi işlemdir. Bu işlem sırasında penisin içerisine sertleşmeyi sağlayacak protezler yerleştirilir. İki çeşit penil protez vardır: Yarı sert (şişirilemeyen) protezler ve şişirilebilir protezler.

Yarı sert protezler penisin sertleşme odacıklarına yerleştirilen bükülebilir iki çubuktan oluşur. Cinsel aktivite esnasında uygun pozisyona bükülebilir. Şişirilebilir protezler ise içi sıvı dolu cihazlardır. Penisin içine yerleştirilen iki şişirilebilir silindir, testis torbasına (skrotum denilmektedir)  yerleştirilen bir pompadan ve sıvıyı depolayan bir rezervuardan oluşur. Şişirilebilir protezler daha doğal bir sertleşme sağladıkları için daha sık kullanılırlar (Şekil 3).

Penil protez ameliyatı için genel anestezi veya spinal anestezi (belden uyuşturma) uygulanabilir. Anestezi altında penisin hemen üzerinden (veya penis ile skrotum arasından) bir kesi yapılarak silindirler penis içine yerleştirilir. Bu işlemi takiben şişirme sıvısının depolandığı rezervuar karın duvarının arkasına, silindirlerin şişirilmesini sağlayacak pompa ise skrotuma  yerleştirilir. Son olarak tüm parçaların bağlantıları yapılır ve kesi dikilir. Yara temizlenir ve baskılı pansuman yapılır. Hastalar genelde ameliyattan bir gün sonra taburcu olabilir. Ameliyat sonrası birkaç gün peniste ağrı ve skrotumda şişlik izlenebilir.

Ameliyattan sonra 4-6 hafta boyunca ağır kaldırılmamalı, bisiklete binilmemeli, termal banyo ya da saunaya girilmemelidir. Şişliğin fazla olduğu ya da geçmediği durumlarda, yara yerinden akıntı gelmesi halinde veya kesi bölgesinde kızarıklık varlığında vakit kaybetmeden hekime başvurulması gerekir.

Sertleşmeme Sorunu

4 Tem 2019

Penisin sertleşmesi işitsel, dokunsal, kokusal ve görsel uyaranlarla başlayan; sinir sistemi ile bütünleşen kompleks  bir yapıdır. Penis içindeki yapıların kasılması penisin inmesine; gevşemesi  ise sertleşmesine yol açar. İşte bu kasıcı ve gevşetici mekanizmalarda bozukluğa sebep olan nedenler sertleşmeme sorunu olarak karşımıza çıkar.

Sertleşmeme Sorununun Medikal Nedenleri

  • Kardiovasküler nedenler

Penis yapı itibarı ile damar ve damar ile ilişkili yapılardan oluştuğu için kalp ve damar sistemini etkileyen tüm hastalıklardan etkilenir.

  • Kronik böbrek yetmezliği

Kronik böbrek yetmezliği olan hastaların %50’sinden fazlasında peniste sertleşmeme sorunu görülmektedir.

  • Diabet

Şeker hastalığında yaştan bağımsız olarak yüksek oranda sertleşmeme sorunu görülür. Mikrovasküler hastalık grubunda olan diabet, metabolik sendroma da yol açarak damar yapılarındaki gevşeme fonksiyonunu bozarak erektil disfonksiyona yol açar.

  • Nörolojik hastalıklar

Epilepsi, Parkinson, Alzheimer, serebrovasküler hastalıklar gibi nörojenik kökenli sebepler; merkezi sinir sistemindeki bazı merkezlerin ilerleyici bir şekilde bozulması sonucu sertleşmeme sorununa yol açar.

  • Hormonal nedenler

Testosteron üretimi, kullanımını kısıtlayan ve engelleyen durumlarda %10 civarında sertleşmeme sorunu görülmektedir.

  • Diğer nedenler

Kronik hastalıklar, penisin diğer hastalıkları,  psikojenik sebeplerde kullanılan ilaçlar ve diğer sistemik hastalıklar;  ürogenital sistemin ilerleyici bozukluklarına ve mikrovasküler yapının dejenerasyonuna neden olarak peniste sertleşmeme sorununa yol açarlar.

Sertleşmeme Sorununun Cerrahi Sebepleri

Peniste sertleşme, merkezi sinir sistemi seviyesindeki uyaranlarla veya spinal refleks ile başlayıp, sempatik ve parasempatik sinirler ile kontrol edilir. Bu sistemleri bozabilen cerrahi operasyonları 2 grupta inceleyebiliriz.

  • Sinir siteminin direkt cerrahisi
  • Kafa travması/cerrahisi
  • Spinal cord travması/cerrahisi
  • Penise gelen kan akımını engelleyen cerrahi veya travmalar
  • Açık prostat ameliyatı
  • Radikal prostatektomi
  • Perineal prostatektomi
  • Mesane tümörü açık cerrahisi
  • Bilateral orşiektomi
  • Ve diğer pelvisi içeren batın cerrahileri

Peniste Sertleşmeme Sorunu Tedavisi

Bu sorunun tedavisi 2 ana başlık altında ele alınmaktadır:

  • Cerrahi dışı medikal ve yardımcı yöntemler:
  • ESWT tedavisi: şok dalga tedavisi günümüzde komplikasyonu olmayan, seans süreleri kısa, anestezi ve yatış gerektirmeyen; penis damar sistemini yenileyerek ve artırarak tedavi eden en yeni nesil bir tedavi yöntemidir.
  • Sertleşmeyi artıran ilaçlar: doku bazında, tedaviden ziyade belli bir süre için damar geçirgenliğini arttıran medikal bir tedavidir.
  • Penise enjeksiyon tedavisi: hastanın kendisinin veya medikal bir personelin, penisin yüzeyel kanlanmasının  en az olduğu taraftan  iğne yapılması şeklinde uygulanan gayet ağrılı ve komplikasyonlu bir işlemdir.
  • Cerrahi yöntemler

Burada ana amaç penis içerisindeki damar yapılarının çıkartılarak yerlerine protez konulmasıdır. Enfeksiyonlar,  doku uyşmazlıkları ve protezin parçalarının bozulması en sık rastlanan yan etkileridir.

Sertleşmeme Sorununun Etkileri

İnsan yapı itibarı ile 3 ana temel idare üzerine kurulu bir varlıktır. Bunlardan biri de cinselliktir. Sertleşmeme sorunu, erkeklerde bedensel olduğu kadar psikolojik de etkileri olan önemli bir rahatsızlıktır. Hatta bireysel olarak değil toplumsal olarak da ele alınmalıdır. Sertleşmeme sorununa getirdiğimiz ESWT gibi yeni nesil bir tedavinin yanında kişinin ayrıca yapması gereken yapısal değişiklikler de olmalıdır. En önemli olan etken harekettir. Oluşturduğumuz yeni damarların açık kalması ve gerekli kanlanmanın sağlanması adına, günde 45 dakikalık aralıksız bir yürüyüş; hem dokunun oksijenizasyonunu arttıracak hem de beslenmesini sağlayacaktır. Böylece bir taşla iki değil çok daha fazla sayıda kuş vurma imkanı doğacaktır. Beslenmeye dikkat edilmesi ile de hem daha sağlıklı ve enerjik bir birliktelik sağlanabilir.

Sertleşmeme Sorunu ve Etkinliği Kanıtlanmamış Tedaviler

Sertleşmeme sorununda, günümüz gelişen teknolojileri ile kullanımı artan sosyal ağlar ve internet sayesinde birçok ehil olmayan insan tarafından tedavi önerileri görmekteyiz. Bu tip tedavi yöntemleri , tedavi etmediği gibi, olan problemi daha derinleştirir ve  içinden çıkılmaz bir hale getirir. Tedavilerinizin mutlaka bir üroloji hekimi kontrolü altında olmasına azami özen gösteriniz.

Sertleşmeme Tedavisi

4 Tem 2019

Sertleşmeme tek başına bir sorun olarak ele alındığında aslında büyük resmi kaçırmış ve belki de sorununun ana kaynağından çok uzaklaşmış oluruz. Sertleşmeme sorunu psikolojik etkenlerden yaşam tarzına, yeme içme alışkanlıklarından sistemik hastalıklara kadar birçok etmenin sonucunda görülebilmektedir. Günümüzde artık insanlar kendi doğalarından iyice uzaklaşmış oldukları için vücudumuz ilk önce en gereksiz gördüğü kendine enerji harcatan faaliyetlerden vazgeçmeye başlar. Bunlarında en başında cinsellik gelmektedir. Aslında erkek doğasına uygun olarak toprakta çalışsa, hayvancılıkla ilgilense, her gün bedenen yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için deyim yerindeyse savaşsa belki de günümüzde korkunç rakamlarda artış gösteren sertleşmeme sorununu daha az yaşayacaktır.

Bu sıkıntıların ana kaynağı hareket eksikliğidir. Penis yapı itibari ile damar ve buna benzer yapılardan oluşan bir sistemdir. Bu bölge kendisinin ihtiyaç duyduğu tüm besinleri kandan sağlamaktadır. Bu ne demektir? Bu tam anlamı ile bölgenin kan akışının artmasının sağlanması için hareket etmek demektir. Peki, çok uzun zamanlar hareket edilmediğinde ne olur? Penis de parmaklar kulak gibi bir uç organdır. Yeterli beslenme sağlanmadığında zaman içerisinde yapısında bulunan damarlarda daralama, tıkanma gibi kan akımı azaltan problemlerle karşılaşılmaktadır. Bu azalan damarların tamiri ise penis içinde bulunan destek dokunun az olması sebebiyle kendiliğinde çok zor olmaktadır. Sonuç? Sertleşmeme probleminin kalıcı hale gelmesidir.

Bu noktadan hareketle artık bu bölgenin damarlanmasının artışını sağlayacak tedavi protokolleri ön plan çıkmaktadır. Şok dalga tedavisi sertleşmeme sorununun bu ana kaynağına modern ve yeni nesil bir tedavi sunmaktadır. ESWT (şok dalga tedavisi) verilen ultrasonik ses dalgalarının penis dokusunda bulunan damar sayısını 4 ile 6 kat arasında artırarak hem bölgenin kanlanmasını artırmakta hem de doğal bypass oluşturarak tıkanmış damarların yenilenme süreçlerini hızlandırmaktadır.

Sertleşmeme sorunun çözümünde ESWT ile birlikte hastanın da artık yeni bir hayat modeline geçmesi çok önemlidir. Bu değişimin en başında hareket gelmektedir. Günde en az 45 dakika yürüyüş sağlıklı bir cinsel hayat için tamamlayıcıdır. Yürüyüşün ne gibi bir faydası olmaktadır? ESWT (şok dalga tedavisi) ile oluşturmuş olduğumuz damarların beslenebilmesi ve çaplarının genişleyebilmesi (elastikiyet) sağlanabilmesi için içlerine yeterli kanın belli bir basınçta pompalanması ve oluşan kirli kanında bölgeden uzaklaştırılabilmesi için gerekli hareket ve enerji 45 dakikalık yürüyüş ile sağlanabilmektedir. Toplardamarlar içlerinde kapakçıklar bulunan bir sıhhi tesisat sistemi gibi düşünülebilir. İşte bu kapakçıkların açılıp kapanarak penis içinde bulunan kirli kanı temizlenmek üzere önce kalbe oradan da akciğerlere taşıyarak sistemi temiz tutmaktadır.

Yürüyüşten sonra gelen ve sertleşmeme sorununun ana etkenine yönelik yaptığımız ESWT (şok dalga tedavisi) ile oluşturduğumuz yeni ve güçlü damarlarımızın korunmasında ki ikinci sırada ki en önemli etmen ise beslenme alışkanlığımızdır. Artık günümüz de tüm uzmanlarında işaret ettiği doğal beslenme ürologlar tarafından da mercek altına alınmaktadır. Bir erkeğin en doğal ve güçlü halinde kalabilmesi için sanayi tipi yağlardan ve fastfood türü atıştırmalıklardan uzak durması sertleşmeme sorununun tedavisinde çok önemli bir yardımcıdır.

Sertleşmeme sorunun ana sorununa yönelik yaptığımız ESWT (şok dalga tedavisi) sonrasında oluşan damarların korunmasında hastaya düşen en önemli iki etmenden bahsetmiş olduk. Yürüyüş ve beslenme ile sertleşmeme sorununuzu çok uzun yıllar öteleyebilir ve şok dalga tedavisi ile ulaşmış olduğunuz performansınızı yıllarca koruyabilirsiniz.  Unutmayın, sertleşmeme sorununuz ne kadar önce teşhis edilir ve tedavisine başlanır ise daha sağlıklı ve uzun yıllar sürecek bir performansa o hiç kayıpsız ulaşabilirsiniz.

1 2

Search

+